- birbirine söylemek
зэIотэжьын
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
ağızdan ağıza dolaşmak (veya geçmek) — bir sözü herkes birbirine söylemek Gazeteye yansıyan haber ağızdan ağıza geçerken açıklığını hemen hemen tamamen kaybetmiştir. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sawlaşmak — birbirine sav söylemek; sal ık vermek; herhangi bir şey üzerine konu şmak, II, 215, 216 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TEFAHUŞ — Birbirine çirkin sözler söylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
kekelemek — nsz 1) Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak ve keserek konuşmak 2) mec. Ne söyleyeceğini şaşırıp kelimeleri birbirine karıştırmak Bir şey söylemek istedim, bulamadım, kekeliyordum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
legato — zf., müz., İt. legato Bir parçanın notalarını ara vermeden birbirine bağlayarak (söylemek veya çalmak) … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHAKAT — Müşabehet eylemek. Bir kimseyi taklid etmek. * Birbirine hikâye söylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNAKAZA — İki sözün mânasının birbirine zıd olması. * Bir sözü evvelce söylediği kelâma zıd ve muhâlif söylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜŞAARE — (Şiir. den) Karşılıklı olarak birbirine şiir söylemek. Şiir yarışı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENACİ — Fısıltı ile birbirine gizli söylemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük